Dijital öğrenme kavramı uzun yıllar boyu farklı şekillerde var olsa da artık günümüzde, kurumsal ya da akademik fark etmeksizin, eğitimin birçok açıdan yeniden tasarlandığı yepyeni bir döneme girdik. Online eğitim platformları ise dijitalleşen dünyayla birlikte birçok kurum ve kuruluşlar tarafından yaygın olarak kullanılır hâle geldi.
Bugün birçok şirket kendi ekibini, müşterilerini, bayilerini eğitmek için dijital eğitim platformlarını bünyesine dahil ederek gelişim ve değişimine büyük katkı sağlamaktadır. Artık herkes yeni yetkinlikler kazanmak ve güncel trendleri takip etmek adına online eğitimlere yönelmektedir. Online eğitimler ise uygun maliyetli, her yerden kolayca erişilebilir ve kullanışlı olmaları açısından öne çıkmaktadır.
Geleneksel, eğitmen odaklı yaklaşım artık yerini öğrenci merkezli bir deneyime bıraktı. Edinilmesi gereken bilgilere ek olarak öğrencilerin öğrenme sürecinde aktif rol almaları, bu sayede eğitim serüveninin ayrılmaz bir parçası hâline getirilmeleri amaçlanıyor. Bu değişimle birlikte bu öğrenme biçimine ilgi fazlasıyla arttığı için herkes, online ya da offline olarak, 7/24 erişilebilen eğitim kaynaklarıyla kaliteli bir öğrenme deneyimi edinmiş oluyor. Videolardan animasyonlara kadar birçok multimedya içerik kullanılarak interaktif öğretim oturumları gerçekleştirilebiliyor. Dijital eğitim bizi zamandan, mekândan ve de cihazdan bağımsız olarak kendi yeteneklerimize göre öğrenebileceğimiz kişisel bir gelişim dünyasına adım adım yaklaştırıyor!
Dijital eğitim, öğretme ve öğrenmenin ilerlemesine yardımcı olmak üzere modern teknoloji ve dijital araçların yenilikçi birleşiminden doğmuştur. İnternetle birlikte sürekli gelişen teknoloji olgusu sayesinde öğrenme; çok daha etkileşimli, ilgi çekici, motive edici ve kullanışlı hâle gelerek popülerlik kazanmıştır. Aynı zamanda artık ders kitapları ve sınıflarla sınırlı kalmayan eğitim; teknolojinin, yenilikçi öğrenmenin ve dijital içeriğin de bir karışımı hâline gelmiştir.
Yalnızca öğrendiklerimizi değil, nasıl öğreneceğimizi de değiştirmek, artık günümüzün en önemli ihtiyacıdır. Arama motorlarının dev kütüphaneler hâline gelmesine ek olarak dijital platformlar, sanal dünya, artırılmış gerçeklik ve web seminerleri gibi seçenekler, eğitim sistemimizin yepyeni döngüsü olmuştur.
Öğrenmenin verimli hâle gelmesini sağlayan dijital dönüşümün eğitime kazandırdığı birçok yarar bulunmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Geleneksel eğitim sisteminin dezavantajı, öğrencilerin sınıfın geri kalanına yetişemedikleri zaman ilgi eksikliği sorunu yaşamalarıdır. Dijital eğitim, bireylere kişiselleştirilmiş öğrenme fırsatı sunar. Eğitmenlerin çalışma materyallerini ya da süreçlerini bireyin öğrenme hızı ve becerisine göre özelleştirmesine olanak tanır. Çevrimiçi kaynaklara erişmek, katılımcıların onlara özgü, kendi kendilerine öğrenme becerileri geliştirebilecekleri alanlar oluşturmalarını kolaylaştırır. Dijital eğitim, aynı zamanda katılımcıların bilgileri kendi başlarına araştırabilmeleri için bilmeleri gerekenleri analiz etmelerine de yardımcı olur. Amaç ve hedeflere odaklanmalarına destek olurken eleştirel düşünmeye de teşvik eder. Verimliliklerini, öğrenme yeteneklerini ve üretkenliklerini artırmada da önemli bir rol oynar.
Klasik eğitim sisteminde sınıf ortamı, ders kitapları ve elle yazılmış ders notları gibi kısıtlı imkânlar olduğundan katılım da sınırlı düzeydedir. Dijital eğitim ise öğrenmede çok yönlü alternatifler sunar. Yenilikçi, ilgi çekici nitelikte sınırsız kaynak erişimi ve oyun tabanlı öğrenme oturumları, klasik eğitime kıyasla daha fazla katılımı da beraberinde getirir. Bireyler eğitimin bir parçası hâline geldiği için yüksek etkileşim oranları elde edilir.
Dijital araçları ve teknolojiyi kullanmayı öğrenen öğrenciler, platformda daha aktif şekilde yer almak isteyerek kendilerini geliştirmek için daha fazla motive olurlar. Dijital öğrenme, en iyi ders kitaplarından ya da özel derslerden çok daha etkileşimlidir. Öğrencilerin daha sağlıklı iletişim kurmasını sağladığı için bilginin akılda kalmasını da kolaylaştırır.
Dijital öğrenmenin bir diğer avantajı ise öğrenciler için interaktif şekilde genişletilmiş öğrenme imkânlarına olanak tanımasıdır. Öğrencilerin hayal dünyasını genişletmesi ve onlar için olasılıklar dünyasının kapılarını aralaması son derece değerlidir. Her yeni konuyu daha derinlemesine keşfetmeyi sağlar, herhangi bir ortamda bizzat yer almaya gerek olmadan karmaşık kavramları anlamayı hızlandırır.
Dijital eğitim sistemi, gerçek zamanlı performanslarla ve otomatik hazırlanabilen raporlarla her bir öğrencinin kendi özelinde şeffaf şekilde değerlendirilmesini sağlar. Katılımcılara hem performanslarını ayrıntılı biçimde ölçme hem de ilgili çözümler bulma yeteneği sunar. Dijital öğrenmeyle tüm katılımcılar, çevrimiçi edinilen bilgileri kendi kendilerine sorgularken araştırabilir ve çevrimiçi birçok materyale göz atarak yararlı bilgiler elde edebilirler.
Dijital eğitim, öğretme ve öğrenme süresince tüm dijital teknoloji ve araçların uzmanlıkla kullanılmasıdır. Teknolojiyle Geliştirilmiş Öğrenme (TEL) ya da dijital öğrenme isimleriyle de bilinir.
E-eğitim ise katılımcılar ve eğitmenin hiçbir şekilde yüz yüze etkileşimde olmadığı, her aşamanın sanal olarak gerçekleştiği bir öğrenme türüdür. E-eğitim, tamamen çevrimiçi bir öğrenme deneyimi kapsamındaki tüm materyalleri ve kurs çalışma iletişimlerini içerir. Dijital eğitim ve e-eğitim aynı şeyler gibi düşünülse de aralarında bazı ince farklar vardır. Bunlar:
E-öğrenme, bazı kaynaklara göre bir eğitim kurumu içinde eğitim ve öğrenime atıfta bulunmak için kullanılan bir terimdir. Çevrimiçi kurslardan web seminerlerine, sanal sınıflardan derslere ve hatta çevrimiçi formata uygun olacak şekilde dijitalleştirilmiş klasik sınıf öğrenimi gibi pek çok etkinliği içinde barındırabilir.
Çalışanların eğitilmesi aşamasında büyük ayrıcalıklar sağlayan çok sayıda araç, platform, uygulama ve Öğrenme Yönetim Sistemi, birçok kolaylık sunar. Bireysel öğrenme, yoğun toplantılar, uzun soluklu eğitimler ve sınıf öğretimi gibi farklı teknikleri birleştiren bu öğrenme türü, harmanlanmış öğrenme olarak bilinir. Bu öğrenme metodu ile öğrenciler daha kapsamlı bir öğrenme yöntemi elde etmiş olurlar. Bu gibi öğrenme süreçlerinde eğitmen ya da öğrencinin farklı yerlerde olması, başarılı bir öğrenme deneyimi yaşanmayacağı anlamına gelmez. İletişim kurmak için video konferans ve diğer çevrimiçi araçların sunduğu zengin teknolojilerden yararlanılabilir.
Dijital eğitim, bütüncül bir öğrenme sistemi elde edilebilmesi için dijital araçların ve platformların diğer çevrimdışı biçimlerle birleştirildiği, yukarıda değindiğimiz tasarım modelini kapsar. E-eğitim ise yalnızca yukarıdakilerin "tamamen çevrimiçi" taraflarını, özellikle de çevrimiçi araçların birbirinden uzak ortamlarda kullanılmasını içerir.
Hem dijital eğitim hem de e-eğitim modellerinin her ikisi de öğrenci ve öğretmen etkileşimi sunuyor olsalar da aralarında önemli bir ayrım bulunur. Bu ayrım, eğitimlerin yüz yüze etkileşimler içerip içermedikleridir. Dijital öğrenme; öğrenci ve eğitmenlerin eğitimi kolaylaştırmak için, aynı ortamda olup olmadıklarına takılmadan, bazı dijital cihazları kullanmalarını gerektirir. Bunlar; akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, iPad'ler ya da öğrenmenize destek olmak amacıyla tercih edilebilecek diğer teknoloji türleri olabilir. E-eğitimin "tamamen çevrimiçi" bir öğrenme deneyimi olması, uygulamanın uzaktan gerçekleştirilebileceği anlamına gelir. Öğrenci ve eğitmen farklı yerlerde bulunsa da çevrimiçi araçlar ve platformlar sayesinde aralarında rahatlıkla iletişim kurulabilir.
Rekabetin sınırsız olduğu günümüz dünyasında öğrenme, öğretme ve değerlendirmeyi geliştirmek için büyük kolaylıklar sağlayan Enocta’nın öğrenme teknolojileri programıyla tanışmaya ne dersiniz?
Teknolojideki yenilikler ve değişen iş ortamları, proje yöneticilerinin rollerini ve hedeflerini dönüştürüyor. Bu dönüşümle birlikte Project Management Institue (PMI), Project Management Professional (PMP) sertifika sınavının içeriğini bu yılın başında değiştirdi.
Öğrenme şeklimizin kişiliğimize, beynimizin çalışma şekline, bulunduğumuz ortama ve kültüre bağlı olduğunu biliyor muydunuz?
Kişisel liderlik, yaşamın her alanında bireysel olarak bir üst noktaya çıkmamızı sağlayan en önemli yeteneklerden. Bu yeteneğin içinde bulunduğumuz dönemde aldığı kritik hal, hayatımızın direksiyonuna nasıl geçeriz gibi birçok soruya yanıt bulduğumuz webinarımızda, Kemal İslamoğlu bizlerle buluştu.