Teknoloji insan hayatında büyük değişikliklere yol açtı. Özellikle mobil teknolojiler günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Artık her konuda akıllı telefonlar ve internet aracılığı ile elimizin altındaki cihazlardan yardım alabiliyoruz. Bunun son dönemlerde en gelişmiş ve kullanım alanı çoğalmış bir dalı da mobil eğitim için önemli olan mobil öğrenme.
Özellikle pandemi dönemi ve sonrası insanların market alışverişinden, yemek siparişlerine pek çok ihtiyacını akıllı telefonlardaki uygulamalar ile gerçekleştirdiği dönemde eğitim de mobil cihazlar sayesinde daha çabuk erişilebilir bir hal aldı.
Mobil öğrenme; cep telefonu, tablet gibi taşınabilir teknolojik cihazlar ile gerçekleştirilen bir öğrenme biçimidir.
Mobil teknolojilerin ve bloom taksonomisinin gelişimi eğitim konusunda da bir değişime yol açtı. Birçok yeniliği ve fırsatı beraberinde getiren bu dönüşüm, eğitim birimlerinin ve kurum çalışanlarının da çalışmalarının desteklenmesini sağlıyor.
Türkiye’de bu oran ise; Appnext paylaştığı verilere bakarak 51.4 milyon akıllı telefon kullanıcısı olduğunu gösteriyor. Bu sayı, nüfusun yüzde 62.2'sini oluşturmakta. Ülkemizde akıllı telefon kullanıcılarının 2022'de hızla artarak 53 milyon insana, 2025'te ise 55.9 milyona ulaşacağı tahmin edilmekte.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu da mobil cihazlar ile internet erişiminin yılda ortalama %10 oranında büyüdüğünü bildiriyor. ASTD’nin (American Society for Training and Development) 2012 yılı araştırmasına göre, 2010 yılında % 0,4 olan cihazlarla mobil öğrenmeye ulaşma oranı, 2012 yılında, 3 kattan fazla artarak %1,4’e yükselmiştir. Bu durum kurumların ve çalışanların da hızla mobil öğrenme uygulamalarına geçtiklerini ve kullanım alanının genişlediğinin bir göstergesi...
Deloitte’un Şubat 2018 yılında yayınladığı Global Mobil Kullanıcı Araştırması’na göre, Türkiye’de akıllı telefon kullanıcıları 13 dakikada bir telefonlarını kontrol ediyor ve bu veriler mobil devrimin insan hayatındaki önemini açıklamaya yetiyor. Böylesine kullanışlı bir deneyimin sağladığı avantajlar ve hangi olanaklardan dolayı mobil öğrenmenin bu kadar tercih edildiğine bir bakalım:
İş dünyasında daha verimli bir çalışma planı oluştururken mobil işgücünün oranı da gittikçe artıyor. MOBİSAD’ın 2019 yılında İstanbul Üniversitesi ile birlikte hazırladığı ‘Mobil İletişim Sektör Raporu’na göre; Türkiye’de yetişkinlerin yüzde 98’i cep telefonu kullanıyor ve yüzde 77’si de akıllı telefon kullanıyor. Bu veriler her geçen gün daha fazla kişinin Mobil Öğrenmeye ulaşma imkanın yükseldiğini gösteriyor. Mobil Öğrenmeyi ön plana çıkaran en önemli unsurlardan biri kullanıcının ihtiyaç duyduğunda bilgiye hızlı erişimi ve eğitim planını kendi oluşturup zaman ve mekanı yönetebilme avantajıdır.
Mobil uygulamalar, web uygulamalara göre daha rahat ve basit bir kullanıma sahip. Bunun sebebi, mobilin küçük alanda, kişinin parmak ucunda bir kullanım deneyimi sunması. Mobil Öğrenme de bu sayede kişilerin eğitimlere daha kolay erişebilmelerini sağlarken hem eğitimde hem de iş hayatında verimliliklerini arttırıyor.
Mobil araçlar, kişiye özel olduklarından, akıllı programlama sayesinde bilginin bireyselleştirilmesine ve uygulamaların kişiselleştirilmesine olanak tanıyor. İnternet aracılığıyla bilgiye ulaşım daha zengin ve sınırsız kaynaktan oluşuyor.
Kurumsal dünyada çalışan biri günde ortalama 96 e-posta alıyor, 30 e-posta gönderiyor ve bu trafik içerisinde gönderilen eğitim, sınav, hatırlatma e-postaları gözden kaçabiliyor. Mobil teknolojilerin sunduğu uygulamalar sayesinde bildirimler ve iletişim kanalları, mobil üzerinden kişilere eğitim ve sınav hatırlatmaları gerçekleştirilebiliyor, bu sayede daha yüksek oranda katılım sağlanıyor.
Motion graphic, konu uzmanı videoları, ses kayıtları ve dokümanların yanında, geliştirilebilecek etkileşimli simülasyonlar ve oyunlar sayesinde, etkileşim odaklı eğitimler tasarlanabilir, bu sayede kişilerin öğrenme deneyimi çeşitlenebilir ve farklı algılama ve öğrenim tiplerine yönelik seçenek sunduğundan daha çok tercih edilebilir.
Sosyal ağlar, sosyal medya ve iletişim uygulamaları sayesinde dünyanın her yerinden insanlar ile etkileşim kurulabilir ve aynı eğitim platformu üzerinden bilgi paylaşımı sağlanabilir. Mobil öğrenme aynı zamanda farklı kültürler ile buluşup aynı sınıf ortamında farklı düşünceler ile buluşmayı sağlar. Akıllı telefonlar ve sosyal medyanın popüler kullanımı da eğitim sürecinde katkı sağlayan faktörlerdendir.
Başarılı olmak için mobil öğrenmenin günümüzdeki önemini doğru kavramalısınız. Başarıyı belirleyen faktörler; oluşturduğunuz eğitim içerikleri, sistemlerinizin yenilikçi oluşu, hedefleriniz ve iş gücünüzdür.
Başarılı bir program hazırlayabilmek için Eğitim Departmanı ile BT Departmanı arasında güçlü bir çalışma yürütülmelidir. Güvenlik ve ağ erişim kriterleri iyi öğrenilmeli, programın yaratacağı teknik destek ihtiyacı göz önünde bulundurulup gerekli birimlere bu yönde eğitim verilmelidir.
Farklı işletim sistemleri, telefon ve tabletlerin kısıtları; bilginin birçok cihaza birden aktarımını oldukça zorlaştırıyor. Genel e-öğrenme amacıyla kullanılan doküman formatları her mobil cihazda çalışmayabiliyor. Tabletlerde yer alan içerikler, HTML5 teknoloji ile desteklenmesinden dolayı daha rahat geliştirilebiliyor ve daha özgün tasarlanabiliyor.
Mobil stratejinizi planlarken birden fazla cihazı kapsayacak çözümlere ulaşmaya çalışmak mümkün.
Mobil cihazlar, öğrenme stratejilerinin sadece bir parçasını oluşturuyor. Uygulama alanlarının ve hedef profil seçiminin doğru yapılması çok önemli. Mobil öğrenme kullanıcılarının kurumsal dünyada daha çok saha çalışanı ya da yoğun iş temposundaki kitle olduğu düşünülürse, ihtiyaçları belirlenip doğru bir hedef kitle oluşturmak gerekiyor.
Kurumlar işe yeni giren çalışanlara öncelikle formal eğitimler sunar; ancak bu bilgilerin bir kısmına o anda ihtiyaç duyulmaz. Öğrenilen bilgilerin taze kalabilmesi için akıllı telefonlar aracılığı ile yapılacak kısa hatırlatmalar ya da bilgi desteği çalışanların performansına katkıda bulunur. Bu hatırlatmaları şirket duyuruları, zorunlu eğitimler ve bilgilendirmeler için de kullanabilir ve kurumlar bu sayede mobil teknolojinin rahatlığından faydalanabilir.
Çalışanların her an ekip çalışmalarına katılmaları ve yeni oluşan programlara daha kolay dahil olmaları, fikir alışverişi yapıp anket ve geri dönüş değerlendirmeleri ile çalışma performansını arttırabilirler. Bu ölçüde çalışanların da işlerine ne kadar hakim olduğu ve pozisyonlarından ne derece verim alabildikleri gözlemlenmiş olur.
Mobil uygulamalar sıfırdan programlanabileceği gibi, geliştirilen içerik motorlarıyla da oluşturulabilir. Bunun için hem eğitim konularından anlamak hem teknolojilerin neler sunabileceğini bilmek gerekir. İçeriğin mobil araçlara uyarlanması demek sadece mobil ekranda kullanıma uygun hale getirmek değildir. İçeriğin incelenmesi ve mobil öğrenme ile uyumlu bir tasarıma dönüştürülebilmesi gerekir. İçerik uyarlandıktan sonra mutlaka kalite kontrol testine tabi tutulmalıdır. Eğitim programı tasarımında dikkat edilmesi gerekenler mobil cihazları kullanırken kişilerin dikkatinin kolayca dağılacak olmasıdır. Bu durumu önemseyip içerik planlamada eğitime odaklı bir tasarım yapılmalıdır.
Eğitimler sadece akıllı telefonlar ya da tabletler aracılığı ile oluşmak zorunda değil. Geliştirilebilecek programlar her kullanıma ve ihtiyaca göre şekil alabilir. Bu uygulamalar yazılı, görsel, işitsel olabildiği gibi bunların sadece biri birkaçı ya da hepsi de kullanılabilir.
Eğitimler podcast’ler içerikleri olarak da kullanıcıya sunulabilir. Kısa ses kayıtlarıyla bilgiyi aktaran podcast’ler; yürürken, beklerken, serviste, otobüste, evde iş yaparken ya da ofiste çalışırken kısaca kullanıcı nerede olursa olsun başka bir işle uğraşıyorsa bile, örneğin otomobilini kullanırken, günlük yaşam ritmini bölmeden de mobil öğrenmeden faydalanabiliyor. Öğrenmeyi günlük bir aktivite haline getirebilen kullanıcı, bilgiyi daha iyi pekiştirebiliyor.
Teknolojinin ve kullanıcı alışkanlıklarının gözlemleyerek eğitim ve gelişim için yeni ve yerinde çözümler sunmaya devam eden Enocta, kullanıcılara sunduğu yeni uygulaması “e.mobil+” ile eğitimi ve gelişimi, mobil cihazlarımızın hayati bir fonksiyonu haline getirdi.
Öğrenme deneyimi platformu olan Enocta Platfom’un native uygulaması olan e.mobil+ ile Enocta Katalog’da yer alan binlerce Türkçe dijital içeriğe istediğiniz an, istediğiniz yerden ulaşabilir, gelişiminize kesintisiz devam edebilirsiniz.
Referans
Epic mobil öğrenmenin yararlarına dair detaylı bir araştırma yürüttü. Çalışma bulgularının hakemliği Oxford Üniversitesi’nde E-Öğrenme Araştırma Grubu’nun başı, Dr Chris Davies ve İngiltere’nin tek Mobil Öğrenme Profesörü, Profesör John Traxler tarafından gerçekleştirildi. Epic’in (www.epic.co.uk) “Top 20 Benefits of Mobile Learning” başlıklı yazısında geçmektedir.
*Meister, Jeanne, C., Willyerd, Karie. The 2020 Workplace: How Innovative Companies Attract, Develop, And Keep Tomorrow’s Employees Today, sayfa 215.
SkillSoft Ürün Pazarlama Direktörü TIM HILDRETHiun kaleme aldığı “Bir Mobil Öğrenme Stratejisi Geliştirirken Sormanız Gereken Beş Soru” başlıklı makalesinden kesitler bulunmaktadır.
Teknolojideki yenilikler ve değişen iş ortamları, proje yöneticilerinin rollerini ve hedeflerini dönüştürüyor. Bu dönüşümle birlikte Project Management Institue (PMI), Project Management Professional (PMP) sertifika sınavının içeriğini bu yılın başında değiştirdi.
Öğrenme şeklimizin kişiliğimize, beynimizin çalışma şekline, bulunduğumuz ortama ve kültüre bağlı olduğunu biliyor muydunuz?
Kişisel liderlik, yaşamın her alanında bireysel olarak bir üst noktaya çıkmamızı sağlayan en önemli yeteneklerden. Bu yeteneğin içinde bulunduğumuz dönemde aldığı kritik hal, hayatımızın direksiyonuna nasıl geçeriz gibi birçok soruya yanıt bulduğumuz webinarımızda, Kemal İslamoğlu bizlerle buluştu.