Genel
2022’ye hızla girdik ve yılı neredeyse tamamlamak üzereyiz… COVİD 19 ve global ekonomide yatırım sepetlerine eklenen tahmin edilemez araçların, her alanda toplumu dönüştüren etkisi eğitimde de yeni trendlerin oluşmasına neden oldu. Bir süredir kullanımda olan dijital eğitim ve öğrenme teknikleri, hızla gelişen ve birbirine entegre olabilen yeni teknolojilerle değişip dönüştü. Artık KOBİ düzeyinde yapılar bile, bu e-öğrenme ve dijital eğitimin olanaklarını araştırıyor ve çağa ayak uydurmak adına bu alan için yatırım planlıyorlar.
Online eğitim kanallarının ve sanal liderlik kavramının revaçta olduğu şu dönemde 2023’e yaklaşırken gelin birlikte bu alanda her şirketin gündemine aldığı uzaktan eğitimde yeni trendlere yakından bakalım.
Hibrit çalışma modeline uygun kurumsal sanal eğitimler:
Eğitimde yeni trendler çoğaldıkça bilginin yayılma hızı da eş zamanlı büyüyor. İş verenler ve çalışanlar hem kendileri için hem de şirketleri için daha verimli öğrenme ve çalışma imkanları bulabiliyor. Dünyanın neresinde olursanız olun, artık dilediğiniz şirkette veya oluşumda çalışmak bu yolla mümkün. Coğrafya üstü sanal eğitimler “hibrit” çalışma modeline uyumlu hale getirildiğinden çalışan performansının ölçümlenmesine ilişkin aklı kurcalayan pek çok konu da rafa kalkmış durumda.
İçerik editörlüğünden içerik küratörlüğüne:
“Big Data” belki de olduğundan daha önemli hale geldi. Bu verileri sınıflamak ve anlamlı bir hale getirip insanlarla paylaşmak yerine, bu verileri hedef kitlenin beğenilerine göre seçip, servis ettiği kanalın araçlarını bu seçime göre belirleyebildiğimiz daha verimli olduğu bir dönemdeyiz. Bu bağlamda gelecek yıllarda “içerik küratörlüğü” daha fazla önem kazanacağa benziyor.
İnsan merkezli öğrenme deneyimi:
Kurumları ve markaları başarıya taşıyan en önemli iki faktör: “Çalışan” ve “Deneyim”. Bu iki kavram yan yana geldiğinde İnsan odaklı bir ticari planlamaya kayıldı ve çalışanların öğrenme deneyimleri, en az müşteri deneyimi kadar önem kazandı.
“E-Öğrenme” konusundaki gelişmeler ve yeni teknolojiler, onları üreten, kullanan, geliştiren ve yepyeni içeriklerle öğrenmeyi bir deneyime dönüştüren eğitimde yeni trendlerin oluşmasını sağladı. Bu durum çalışma hayatını sıkıcı, rutin ve anlamsız olmaktan çıkardı, onu heyecanlı, keşiflerle dolu ve insan onuruna yaraşır bir zemine taşıdı. Son yıllarda şirket ve çalışanları arasında karşılıklı anlayışın belki de en verimli çağını yaşıyoruz.
Eğitim ve yapay zeka:
Fazla değil, son birkaç yıl içinde pek çok dijital etkileşimlerimizi artık “yapay zekalarla” yaşıyoruz ve bu daha da sık bir hale gelecek. Şimdiden kanıksadık bile… Müşteri sorularına yanıt veren yapay zekalar, zevklerimize göre bize zaman kazandıran ve keşifler planlayan yapay zekalar… Farklı bireylerin farklı ihtiyaçları olduğu ve daha iyi öğrenmek için kişiselleştirilmiş deneyimlerin sağlanması gerektiği gerçeğine dayanan yapay zekâ, öğrenme deneyimlerini geliştirmek ve “kişiselleştirmek” için ideal bir fırsat yaratıyor. Bu durum teknolojinin sınırsız imkânlarını geleneksel öğrenme yöntemleri ile de birleştirip eğitimde yeni trendleri belirliyor.
Mobil iletişim ve eğitim:
Günümüzde hemen her şeyi “mobil” cihazlarımız üzerinden yerine eksiksiz bir şekilde getirebiliyoruz. Faturalarımızı ödüyoruz, alışveriş yapabiliyoruz, oyun oynuyor, müzik dinliyor, film veya dizi izliyor, eğer üreticiysek ürünlerimizi satabiliyor, sanatçıysak eserlerimizi sergiliyoruz. Günümüzün 3’te1’ini mobilde geçirdiğimiz gerçeğini göz önüne aldığımızda, kurum ve kuruluşların mobil uyumlu öğrenme ve ilişki deneyimleri üzerine kurgulanmış “teknoloji” ve yazılımlara eğiliminin daha da yoğunlaştığını görüyoruz. Eğitimde yeni trendler belirlenirken, ihtiyaçlar ve çözüm odaklı öneriler göz önüne alınıyor ve eğitimler artık mobil üzerinden gerçekleşiyor. Hayatın her alanında olduğu gibi hayal ettiğimiz pek çok şey aslında artık daha kolay ve elimizin altında…
Diğer yandan yalnızca örgün eğitimde değil, “kurum içi eğitimler”, müşteri ve çalışan eğitimleri, özel dersler ve çok daha fazla eğitimde “online” değerlendirme araçları çok yaygın olarak kullanılıyor. Sonuçları detaylı analiz edebilen dijital araçlar, e-eğitimi daha da kolaylaştırıyor. Farklı alternatifler öğrenme sürecini kolaylaştırıp, hızlandırırken, eğitimde yeni trendler yeni öğrenim alanları yaratma imkânı sunuyor ve bilgiye erişimi daha cazip kılıyor.
Hatırlatma:
E-öğrenme her geçen yıl daha fazla ilgi görüyor ve 2023’e hazırlanan daha fazla eğitim kurumu, şirket ve eğitimci tarafından tercih ediliyor. Siz de “e-eğitim” gibi eğitimde yeni trendleri daha yakından takip ederek, kurumsal gelişiminizde en yüksek verimi sağlayın. Bunun için ise öğrenme yönetim sistemlerinden faydalanmayı unutmayın.
Teknolojideki yenilikler ve değişen iş ortamları, proje yöneticilerinin rollerini ve hedeflerini dönüştürüyor. Bu dönüşümle birlikte Project Management Institue (PMI), Project Management Professional (PMP) sertifika sınavının içeriğini bu yılın başında değiştirdi.
Öğrenme şeklimizin kişiliğimize, beynimizin çalışma şekline, bulunduğumuz ortama ve kültüre bağlı olduğunu biliyor muydunuz?
Kişisel liderlik, yaşamın her alanında bireysel olarak bir üst noktaya çıkmamızı sağlayan en önemli yeteneklerden. Bu yeteneğin içinde bulunduğumuz dönemde aldığı kritik hal, hayatımızın direksiyonuna nasıl geçeriz gibi birçok soruya yanıt bulduğumuz webinarımızda, Kemal İslamoğlu bizlerle buluştu.
-(2).png)
